Kapadokya'da Kampa Dair Herşey

Kapadokya'da Kampa Dair Herşey




Kapadokya ülkemizin en özel turistik bölgelerinden biridir. Kapadokya bölgesine 6. Kez gelişim.

Sonbaharda yine gitmeyi planlıyorum. İstanbul için dediğim gibi Kapadokya için de "Gez Gez, bitmiyor!" diyebilirim. Gizli Instagram hesabı olan bir ünlü gibi ,her gezinizde size farklı fotolar sunuyor. 



Yazımızı okumadan önce Videomuzu izleyebilirsiniz.




  1. Kamp Alanı
Panaroma Camping 






Eğer Kapadokya'nın büyüleyici aurasında konaklamak isterseniz, gözünüzün alabildiğince peri bacalarına doya doya bakmak isterseniz ve sabah balonların uçuş sesleriyle uyanmak isterseniz doğru yerdesiniz. Panaroma Camping Kapadokya Göreme'de yer almaktadır. Harika bir manzaraya sahiptir. Sahibi Ahmet Bey çok ilgili ve çözüm odaklı bir işletmecidir. Her türlü soru ve sorununuz ile ilgilenir. Hatta gezi planlarınızı bile hazırlar. Ahmet Ağabey o kadar ilgilidir ki , kampla ilgili her yorumda onun hakkındaki düşünceleri okuyabilirsiniz. Tesiste tuvalet, duş, dinlenme alanı, mutfak ,Göreme manzaralı seyir terası ve dinlenme alanları mevcuttur. Hiç bir şekilde yiyecek ve içecek satışı yapılmamaktadır. Kendi içeceğinizi getirip oturabilirsiniz. Kamp alanı hem gölgelik ağaçlı alanlara hem de manzaralı alanlara sahiptir. Dilediğiniz alanı seçebilirsiniz. 



Kampların en büyük sorunu yetersiz tuvalet iken Panorama Camping'te 3 kadın 3 erkek tuvaleti ve duş alanları vardır. Alanlar temizdir.


Mutfağı size kullanabileceğiniz tüp, çaydanlık ve kap kacak imkanları sunmaktadır. İstediğiniz gibi kullanıp, yıkayıp geri koyabilirsiniz. Çoğu kamp alanında sadece bulaşıkhane bulunmasına rağmen Panorama Camping size fazlasını sunar. 


Göreme'ye gelmeden önce muhakkak rezervasyon yaptırın. Panorama Camping'i Instagramdan takip edebilirsiniz.


Eğer sabah 6.00'da uyanırsanız, seyir terasından balonları izleyebilirsiniz.


2. Yemek Seçenekleri


Kapadokya'da bir çok yemek seçeneği mevcuttur. Kore mutfağından Japon mutfağına kadar. Kapadokya'ya gelince muhakkak testi kebabı yemelisiniz. Han Çırahan'ı tavsiye edebiliriz. Fiyatları yüksektir ama yiyebileceğiniz en güzel testi kebaplarından birini yersiniz. Gezi programınızda varsa Soğanlı'da Kapadokya restoranda et güveç yiyebilirsiniz. Uygun fiyatlıdır. Tereyağ ve Bal köy ürünleridir. 2 kişi 110 TL gibi bir ücret ödersiniz.


3. Nereden Şarap Alınabilir?


Kapadokya İmparatorluğu muhteşem üzüm bağları ile ünlü bir imparatorluktu. Günümüzde de bu unvanını korumuştur ve çok güzel üzümler üretir. Şarapları ile ünlü olan Kapadokya'da 2 büyük şarap firması vardır. Bunlar;

  • Turasan

  • Kocabağ'dır.


Turasan Ürgüp merkezdedir. Kocabağ ise Uç Hisar Kalesine giderken , Güvercinlik Vadisi karşısında bir satış ünitesine sahiptir.

4. Ulaşım




Kapadokya'da turizm mekanlarına ulaşım 3 türlü sağlanıyor. Özel araçlarla, Tur şirketleri ve Big Bus ile. Big Bus yeni bir uygulamadır. Gezi otobüsleridir. Yurtdışındaki Hop on - Hop off otobüsleri gibidir. İstediğiniz durakta inip, istediğiniz durakta binebilirsiniz. Tur şirketleri size hem şehirler arası gezi imkanı sunarken, hem de Kapadokya için satın alabileceğini paket turlar sunmaktadır. Kendi özel aracınızla rahatlıkla turistik merkezlere seyahat edebilirsiniz ama kendinize rota çizmeyi unutmayınız.



5.Gezilecek Yerler


Kapadokya'ya 6. Defa gelişim. Yalnız her defasında farklı hisler uyandırıyor bende. Daha önceki hayatımda burada yaşamış gibiyim. Gezmeye doyamıyorum. İki günlük bir rotamız vardı. Bu rotayı Panorama Camping'ten Ahmet Ağabey çizdi bize. Çok keyif aldık. Cumartesi günü 8 saatlik bir gezi rotamız vardır. Pazar günü ise tüm gün gezdikten sonra Mersin'e doğru yola çıktık. Rotada ilk durak Ortahisar Merkezdi. Sadece içinden geçerek başladık keyifli gezimize.


  • Üç güzeller



Üç güzeller Kapadokya'nın sembolü haline gelmiş hatta eski 50 TL'lerin arkasına basılmış iki büyük ve bir küçük peri bacasından oluşan bir turistik merkezdir. Üç güzeller şapkalı yapıları itibari ile diğer peri bacalarından farklıdır. Kapadokya'ya gelip üç güzellerde fotoğraf çekilmelisiniz. Üç güzeller Dünya UNESCO miraslarında yer alır. Giriş ücreti yoktur. Bölgede Belediye aynı zamanda panoromik bir seyir terası hizmeti sunmuştur.


  • Mustafa Paşa Manastırı Açık Hava Müzesi






Nevşehir'in Mustafa Paşa beldesi Ürgüp ve Görmenin gölgesinde kalmıştır yalnız tarihi ve görsel şöleni ile Ürgüp ve Göreme ile yarışabilir. Deniz Murat burayı görür görmez keşke burası bizim evimiz olsa demişti . İlk girer girmez Mardin evlerine benzerliği çok dikkat çekiyor. Bir rivayete göre buranın mimarları Mardin'den gelmiştir. Mustafa Paşa'nın tarihçesi ile şöyledir;


Antik dönemde adı Sinasos olan bir Rum köyüdür Mustafapaşa . Ürgüp'e 6 km, Nevşehir'e ise 25 km mesafede bulunuyor. Mustafapaşa hem tarihî hem de doğa güzellikleri açısından önemli bir yere sahiptir.

Mustafapaşa 1924 nüfus mübadelesine kadar Ortodoks Rumlarının yaşadığı ve 700’e yakın taş konağın olduğu bir köymüş. Köyün sakinleri ise o dönemde şarap ve tıbbi ürünler satan varlıklı tüccar Rumlarmış. Mübadeleyle köyün sakinleri Yunanistan’a gönderilip yerine Balkanlardaki Türk nüfus yerleştirilmiş. Taş işçiliğini sanatsal bir mimariye dönüştüren Sinasos mimarları, bölgede anlatılan bir rivayete göre Mardin’den ve Suriye sınırından gelmiş. Rivayetin gerçek olabileceğini düşündüren ise Mardin’deki evler ile Mustafapaşa evlerinin gerçekten de birbirine çok benzemesi. Günümüzde Kültür Bakanlığı tarafından korunan kasaba 1981 yılında turizme açılmış. Mustafapaşa’da asırlık yaşıyla 93 ev, sayısı 30’a yakın kilise ve şapel görsel bir tarih şöleni sunuyor.


  • Keşlik Manastırı
Nevşehir'in Ürgüp ilçesi Cemil Köyü çıkışında bulunan Keşlik Manastırı, Kapadokya bölgesindeki pek çok kilise ve manastır gibi tüf kayalar oyularak yapılmış korunaklı mağara yapılarındandır. Ürgüp'e yaklaşık 17 km uzalıkta olan Keşlik Manastırı oldukça iyi korunmuş erken Hristiyanlık dönemi manastırlarından. Manastır, içinde baş melek Mikail (Arkhangelos) ve Hristiyan dünyasının ilk şehidi kabul edilen Aziz Srefanos’a adanmış iki ayrı kilise, Ayazma, yemekhane ve şaraphaneden oluşan bir bütündür.













2 kilise bir okul bir çok evden oluşan bir manastır eski Kapadokya'nın eğitim merkezidir. Keşlik Manastırında 300 kişi yaşarmış eski zamanlarda. Keşlik Manastırın içinde yer alan bir kilise 9. y.y.' dan, diğer bir kilise ise 13 yy. Kalmadır. Kapodokya İmparatorluğunun tüm rahipleri buradaki manastırda eğitim görüp, imparatorluğun her yerine gidip , rahip olarak görevlerini yerine getiriyorlarmış. 

Kiliseler Ortodoks Rum Kiliseleridir. Ortodokslar aynı anda aynı yerde yemek yediklerinden kocaman bir yemekhane mevcuttur. Keşlik Manastırında vaftiz, sığınak, kiliseler, evler ve ahırlar görmek mümkündür. Günümüze kadar duvardaki yazılar bile korunmuştur. Manastırın giriş ücreti bağış şeklinde kişi başı 10 Liradır. 




  • Sobesos Antik Kenti




Roma kaynaklarında geçen ve nerede olduğu bulunamayan Sobesos Antik Kenti define avcıları tarafından tesadüfen bulunur. Sobesos Ürgup'ün Sahinefendi köyünde yer alır. Şu zamana kadar yapılan kazılarda şehrin yönetim merkezi, toplantı salonu ve Romalı insanların sosyalleşme mekanı olan hamam ortaya çıkarılmıştır. Toplantı merkezindeki mozaikler günümüze kadar korunmuştur. Kentin her yerinde Roma yollarını görebilirsiniz. Roma imparatorluğunda tüm yollar Roma'ya çıkar anlayışı vardır. Çünkü Roma gittiği yerden hem ağır vergi alır hem de yol yapar. Yol varsa ulaşım ve ticaret vardır. Roma imparatorluğunda insanlar dağlara ya da yer altı şehirlerine saklanmasının nedeni Roma'nın ağır vergilerinden kaçmalarıdır. Bu gizemli Roma kenti hala gizemini koruyor ve araştırılmayı bekliyor.

 


  • Kapadokya Soğanlı Vadisi





Kapadokya Soğanlı Vadisi, Kayseri sınırında yer alan Yeşilhisar ilçesine bağlı bir mahallede yer alıyor. Yeşilhisar merkeze 15 km uzaklıkta bulunan vadi, küçük bir alana değil 25 km’lik geniş bir kanyona serilmiştir. 

Bölgenin tarihinde yine 6. Ve 7. Yüzyıllarda yaşayan Bizanslıların hayatlarına tanıklık etmiş geziye açık olan 15 kilise ve hala kayıp olduğu düşünülen 50’ye yakın kilise bulunuyor. Soğanlı Vadisinde biz 6 adet kilise gördük . Bu kiliselerin hepsi peri bacaları oyularak yapılmıştır. Peri bacalarının bir özelliği de içeriden rahatça oyuluyor ama hava alır almaz toprak sertleşiyor. Bu kiliselerin bazı özellikleri var. İçlerinde 3. Boyutlu frenksler var ve hala boyalar canlılarını koruyor. Bu boyalar için bir çok yöntem dememişler. Nemi çeksin diye boyaların içine saman taneleri serpiştirmişler , bazen güvercin yumurtalarının aklarını ve kabuklarını eklemişler. Sonuç başarılı. Günümüze kadar bu boyalar renklerini korumuşlar. Kiliselerin içinde yapılan Hz. İsa'nın resimlerine Frenks denir. Bu frenkslerin bazılarının gözleri yoktur. Çalınmış gibi görünse de halk kiliseden ayrılırken , onlara uğur getirsin, onları korunsun inancıyla gözleri söküp yanlarına almışlar.

Soğanlı Vadisi hak ettiği değere kavuşamayan bir bölge. Tüm vadi peri bacaları ile kaplı ve bu vadide evler ile peri bacaları iç içedir.



Kapadokya imparatorluğunda Güvercin beslemek önemli bir öneme sahiptir. Güvercinin 3 işlevi vardır. İlk işlevi haberleşmedir. İkinci işlevi gübresi üzüm bağlarına çok faydalıdır. Üçüncü işlevi ise kiliselerdeki ikon ve frensk boyamaları için yumurta kabuklarının ve yumurta akının kullanılmasıdır. Bu nedenle her peri bacasında güvercinlikleri görürsünüz. Sansarlar çıkamasın kaysın diye kireçle sıvamışlardır. 



  • Uc Hisar Kalesi




Göreme'nin zirvesi olan Uç Hisar Kalesi Kapadokya'nın en güzel 360 Derece

manzarasına sahip kalesidir. Uç Hisar Kalesinde adeta bir balonun içindeymişsiniz gibi

peri bacalarının büyüsüne kapılabilirsiniz.


Uc hisar kalesi belediyeye bağlıdır. Ücretleri ise şöyledir; 

Yetişkin 15

Öğrenci 7.5

Otopark 3 Tl.


Uç Hisar Kalesinin girişinde ise bir kaç etkinlik sizi bekliyor. Deveye ya da Midilli'ye binebilirsiniz. Alışveriş yapabilirsiniz. Deveye binmek 20TL ve Midilliye binmek 15 TL'dir. 



  • Güvercinlik Vadisi



Rivayete göre, 9. Yüzyılda başlayan güvercin yetiştiriciliği ile beraber burada yaşayanların dikkatini çeken üzüm yetiştiriciliğinde güvercin gübresinin çok faydalı olduğudur. Bu nedenle bugün de göze çarpan kayadan oyma yuvalar, tarım işçilerinin verimini artırabilmek adına, evler yerine vadiyi seçmesiyle oluşur.




  • Kızıl Çukur Vadisi


Ortahisar'da yer alan bir vadidir. Harika bir manzarası var. Kapadokya turistleri gündüz farklı anlarda farklı yerleri geziyor olsalar da gün batımında Kızılçukur'da buluşuyorlar.

Gün batımı sırasında tüm vadi kızıl bir renge boyanıyor.

Kızıl Cukur Vadi Belediye'ye bağlı ve giriş ücreti araç başı 10 TL'dir.



  • Aşk Vadisi


Balonların kalktığı yerlerden vadilerden biridir Aşk vadisi.  Alabildiğince peri bacası farklı şekiller de mevcuttur. Giriş ücreti yoktur.



  • Paşabağları ve Zelve Ören Yeri 


Paşa Bağları ve Zelve UNESCO Dünya mirasında yer alan iki ören yeridir. Birbirlerine çok yakınlar. İkisi de açık hava müzesidir. İkisinin de giriş ücreti 20 TL'die. Müze kart geçerlidir.



  • Avanos

Avanos Nevşehir'in çanak çömlekle ünlü bir ilçesidir. İçinden Kızılırmak geçer. Mutlaka gezip görülmesi gereken bir yerdir. Bana göre en az Ürgüp Göreme kadar güzeldir. Buraya gelip muhakkak sallanan köprüden geçip, bir çanak çömlek atölyesine katılın.


  • Chezz Galip





 Chezz Galip, bizim Avanos'ta tanıştığımız bir çanak çömlek ustasıdır. Biz geç tanışmışız çünkü Galip Usta'yı tüm dünya tanıyor. Galip Usta iki kere Dünya Guiness Rekorlar kitabına girmiştir. İlki saç müzesi içindir. İkincisi dünyanın en büyük çömleği içindir.

Saç müzesinin ilginç bir hikayesi vardır. Chezz Galip'le çalışmak için Fransa'dan bir kadın gelir. Sonra kadın geri dönmek zorunda kalır ve saçından bir parça keserek Chezz Galip'in dükkanına bırakır. Saçı gören tüm müşteriler kendi saçlarını bırakır. 17.000 kadın saçı ile Guiness rekorlar kitabına girer Chezz Galip. Ayrıca dünyanın en ilginç müzelerinden biri de olur. Bugün 3 TL karşılığında Avanos merkezdeki Saç müzesini gezebilirsiniz. Bu müze aynı zamanda Chezz Galip Satış mağazasıdır ve özel koleksiyonların olduğu Chezz Galip 'in başında durduğu başka bir mağazası daha var. 40 kadar kadın sanatçı ile özel ürünler hazırlıyorlar. Adete müze tadında.



Yorumlar