Doğadaki insan programı var biliyoruz , efsane Serdar Kılıç. O Zeka ve yetenek kongresindr Doğadaki çocuk konusu hakkında konuşacak ki , heyecanla bekliyorum. Ben de bundan esinlenerek doğadaki bebek demek istiyorum. Tatatam Deniz Murat Kaydet. Tabi ki biz doğa deyince günleri doğada geçirmiyoruz , ama yakındır, her ne kadar börtü böcekten korksam dahi, Deniz Murat için , bu deneyimler can alıcı. Biz günlük doğa rutinlerimize başladık. Bu bayram 3 de 3 doğadaydık. Bu deneyimin biri geceydi üstelik. İlk gün ateş yakımını gözlemledi, kozalakla tanıştı, kozalak topladık saydık. Ateşe yaklaşmaya çalıştı, sıcak geldi, cıs dedi.
İkinci gün gece olduğundan daha çok ateşin aydınlattığı kadar taş topladı. O taşları şişenin icine attı, büyük küçük kavram deneyi oldu çünkü büyük taşlar şişeye girmedi. Ateşin aydınlattığı yerleri gördü, ışığın bittigi yerde durdu.
3. gün 2 günlük deney meyvesini verdi. Kendi kendine odun topladı, biz şok, sonra kozalakları toplayıp ateşe attı. Biz tekrar şok. Ateşe hiç yaklaşmadı. Artık tehlikeyi öğrendi.
Bu arada ıslandı, çünki bulduğu tim sularo döktü, bu arada çamura battı, çünkü yerlerde süründü, elleri , yüzü toz toprak oldu çünki her yeri elledi. Ellerine ayaklarına diken batabilirdi, evet batınca dikenin can acıtan bir şey olduğunu öğrenecek. Ben pesinden koştum mu? Sadece göl kenarında , çünki benim görevim oni tehlikelerden korumak. Gerçek tehlikelerden korumak, yoksa tozdan topraktan korumak değil. Düştü mü? Defalarca, bir kere dizi de sıyrıldı, olabilir, taşlar sıyırır dedik.
Bu 3 günlük deneyimi, hic bir duyu aktivitesi, ev etkinliği vermez. Bırakın kirlensin, düşşün kalksın. Kirlenmek güzeldir. Gün gelecek doğaya da , doğa sevgisine da muhtaç olacağız.
Yorumlar
Yorum Gönder