Öğretmenlik bir sanattır.
Bu yıl bir çok öğrencim üniversiteden mezun oldu ve atandı ya da öğretmenlik kariyerine başladı. Ne mutlu ki bana hala kopmadık, hala iletişimdeyiz. Eminim ilk sınıfa girmek, sınıfın dikkatini toplamak zor bir olay. Bununla ilgili kısa kısa notlarım vardır benim aklımda, bunu çiçeği burnunda öğrencilerimle paylaşmak istedim.
Bir arkadaşımdan duymuştum: "Allah çocuğuna senin gibi öğretmen versin." diye bir dua. İyi bir dua mı, beddua mı, buna sizin öğretmenliğiniz karar verecek.
İlk olarak her sınıfınızla tanışın ama bu klasik "Adın ne?" olmasın, internette yüzlerce oyun var. En çok hoşunuza gideni cebe atın.Sonra cebinizde dikkat çekmek için bir nesne olmalı; top, tüy, şapka, düdük. Bu sizin yaratıcılığınıza ve yaş grubunuza kalmış bir olay.
Sınıfa girerken cebinizde hep b planınız olsun, planladığınız ders erken ya da geç bitebilir. Plansız derse girmeyin. Bu B planı oyun , yarışma, dersle ilgili video izletme, şarkı öğretme ya da ödev verme gibi olabilir.
Unutmayın siz ne kadar severseniz, o kadar sevilirsiniz.
Teknolojiyi takip edin çünkü öğrencileriniz takip edecek, youtubedan dersiniz ile ilgili en ilginç ve en yararlı videoları indirin, hep flashınızda olsun. Kendinizi hep geliştirin, alanınızla ilgili seminer konferans, kaçırmayın, siz gelişmezseniz, öğrencileriniz de gelişmez.
Kendinize özgü her konuya uyarlanabilen hep yarışmalarınız, oyunlarınız olsun, mesela bilgi yarışması gibi. Hangi konu olursa olsun uyar ve dikkat çeker.
Sınıfınız minyatür bir demokratik ortam örneği olsun. Sınıfınız Siemens kadar öneri getirsin, yılda 3000 cik :) , çocukları dinleyin, önerilerini saçma olsa bile duyun, söz hakkı verin, sınıfinızla olabildiğinizce zaman geçirin. Teneffüslerde dışarı kaçmak yerine, her öğrencinizi tanıyın.
UNUTMAYIN,
Her çocuk öğrenebilir!!!
Her çocuk ayrı bir dünya!!!
Çocuklarınıza önce eğitim verin, sonra ögretime sıra gelsin. Sadece çocuklarınızı değil, velilerinizi de eğitin.
En önemlisi çocuklarınıza Atatürk'ü öğretin.
Bu yıl bir çok öğrencim üniversiteden mezun oldu ve atandı ya da öğretmenlik kariyerine başladı. Ne mutlu ki bana hala kopmadık, hala iletişimdeyiz. Eminim ilk sınıfa girmek, sınıfın dikkatini toplamak zor bir olay. Bununla ilgili kısa kısa notlarım vardır benim aklımda, bunu çiçeği burnunda öğrencilerimle paylaşmak istedim.
Bir arkadaşımdan duymuştum: "Allah çocuğuna senin gibi öğretmen versin." diye bir dua. İyi bir dua mı, beddua mı, buna sizin öğretmenliğiniz karar verecek.
İlk olarak her sınıfınızla tanışın ama bu klasik "Adın ne?" olmasın, internette yüzlerce oyun var. En çok hoşunuza gideni cebe atın.Sonra cebinizde dikkat çekmek için bir nesne olmalı; top, tüy, şapka, düdük. Bu sizin yaratıcılığınıza ve yaş grubunuza kalmış bir olay.
Sınıfa girerken cebinizde hep b planınız olsun, planladığınız ders erken ya da geç bitebilir. Plansız derse girmeyin. Bu B planı oyun , yarışma, dersle ilgili video izletme, şarkı öğretme ya da ödev verme gibi olabilir.
Unutmayın siz ne kadar severseniz, o kadar sevilirsiniz.
Teknolojiyi takip edin çünkü öğrencileriniz takip edecek, youtubedan dersiniz ile ilgili en ilginç ve en yararlı videoları indirin, hep flashınızda olsun. Kendinizi hep geliştirin, alanınızla ilgili seminer konferans, kaçırmayın, siz gelişmezseniz, öğrencileriniz de gelişmez.
Kendinize özgü her konuya uyarlanabilen hep yarışmalarınız, oyunlarınız olsun, mesela bilgi yarışması gibi. Hangi konu olursa olsun uyar ve dikkat çeker.
Sınıfınız minyatür bir demokratik ortam örneği olsun. Sınıfınız Siemens kadar öneri getirsin, yılda 3000 cik :) , çocukları dinleyin, önerilerini saçma olsa bile duyun, söz hakkı verin, sınıfinızla olabildiğinizce zaman geçirin. Teneffüslerde dışarı kaçmak yerine, her öğrencinizi tanıyın.
UNUTMAYIN,
Her çocuk öğrenebilir!!!
Her çocuk ayrı bir dünya!!!
Çocuklarınıza önce eğitim verin, sonra ögretime sıra gelsin. Sadece çocuklarınızı değil, velilerinizi de eğitin.
En önemlisi çocuklarınıza Atatürk'ü öğretin.
Yorumlar
Yorum Gönder