Gerçekten de öyle . Giden herkes hemen hemen herkes Rafet El Roman'a katılır. Rüyalar ülkesi ,her şey gerçek olamayacak kadar güzel. Zaten hepsi planlı programlı.
Amerika'ya Work and Travel programı ile 2008 yılında gittim. Gittiğim eyalet Wyoming'di. Çoğunuz bilmezsiniz cetvel ile çizilmiş Amerika'nın son eyalet olmuş yeri. Doğa harikası geyikleri ,ayıları rahatlıkla görebilirsiniz, gördüm aynı zamanda bir kovboy eyaleti. Ben Wyoming'de bir otel restoranında busser olarak çalıştım.
3 ay yaşadım Amerika'da. Dolu dolu 3ay. Her anlamda hayatımı etkileyen 3 aydı. Hem mesleki kariyerimi etkiledi hem de sosyal yaşantımı.
En zoru gittiğim ilk haftaydı. Kimsenin ne dediğini anlamıyorum , İngilizce biliyordum ama onların konuştuğu İngilizce'ye bilmiyordum Çok hızlı konuşuyorlardı. İlk haftadan sonra her şeyi anlamaya başladım şimdi hemen hemen dünyanın bütün aksanları anlayabilirim.
Amerika'da her dilden her ırktan insan mevcut. Herkes uyum içinde yaşıyor. Amerika'nın bir kültürü ya da geleneksel yemekleri yok ama her şeyi içinde barındıran değerleri var. Türkiye'ye hoşgörü ülkesi diyoruz ama şu an Amerika hoşgörü konusunda bizi geçmiş durumda.
Gelelim Amerika Maceralarıma. Zaten 19 yaşında Amerika'ya gitmek başlı başına bir macera olsa gerek. Amerika'da çok yer gezdim ama en güzel 3 üç seyahatim vardı.İlki Las Vegas, ikincisi Denver , üçüncüsü New York.
Uzun uzun anlatsam, Siz okumaktan yorulursunuz kısa kısa geçeceğim.
Las Vegas'a Wyoming'den arabayla 24 saatlik bir yolculukla geldik. Nevada eyaletinde giderken çölün ortasındasınız, araba hararet yapıyor, bir anda ışıklı bir tabela görüyorsunuz her yer parlak, rüyalar şehrine hoş geldiniz. Hoşçakal tabelasını görene kadar bu şehirdesiniz. Harika mimari ,24 saat canlı şehir, ışıklar, eğlence, müzik inanın uyuyamıyorsun, gece 4 , 24 saattir uyumamıza rağmen zorla gittik otele. Planımız sabah erkenden uyanıp, Los angeles'a gitmekti. Los Angeles benim için çok önemliydi ama tahmin ettiğiniz gibi o kadar yorgunluktan sonra uyuya kaldık. Her işte bir hayır vardır, ertesi gün Las Vegas'ta gezdik , bir günde 1000 dolar harcadım, galiba ömrümde bir daha olmaz, hayır hayır kumarla değil , yaşım 19 olduğu için kumarhanelere alınmıyordum. Amerika'da biliyorsunuz yaş sınırı 21. O kadar alışveriş yaptım ki üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen hala oradan aldığım kotu giyiyorum. Harika anılarla Wyoming'e döndük.
İkinci seyahatim Colorado'nun başkenti Denver'dı. Aslında yalan olmasın Denver'a iki kere gittim. O kadar güzel bir şehirki doyamadım hatta hiç Amerika'da yaşamayı düşünmezken. Orada yaşasam mı diye düşündüm. Denver doğal bir şehir, yaşıyor ama coşmadan. İnsanlar işlerinde güçlerinde ama çıkışta bir bakıyorsunuz bir köşe başında konser var , bir bakıyorsunuz bir meydanda festival var , inanılmaz güzel bir şehir. Ben tadına doyamadım.
Üçüncü seyahatim New York'tu. Zaten dönüş biletimiz New York'tu. Bir haftamızı New York'a ayırmıştık ki yetmedi. Oradaki maceraları ayrı bir yazımda anlatmam lazım ama Manhattan harika bir semt. Times Square, tam da televizyonlardan gördüğünüz gibi muhteşem. Özgürlük Anıtı göründüğü kadar büyük değil tabii ki görmeye değer. Müzeleri ve kütüphanesi olağanüstü.
Bunlar Amerika'nın güzel tarafları. Bir de yaşadığım sıkıntılardan bahsetmek istiyorum. Karşınızdaki Amerikalı eğer Türkiye'ye gelip görmediyse sizi Arap ülkesi zannediyor. Gerçekten develere bindiğimize, gerçekten 4 eşli evlilik yaptığımıza, kadınlarımızın peçe ile gezdiğine, alkolün yasak olduğuna inanıyorlar. Bana defalarca ülkende böyle giyinebiliyor musun diye sordular Türkiye'ye gelmiş insanlarla kanıt göstermeme rağmen inanmadılar.
Yine de inanılmaz hoşgörülüler. Ramazan ayında oruç tutmak istediğimiz için bize ayrı yemek saatleri düzenlediler, ayrı yemek fişleri verdiler.
Bir Macera Dolu Amerika Herkes yaşayıp görmeli. Maalesef şuan ki Kurun durumu ve vize sistemi buna izin vermiyor. Ben gittiğimde dolar 1 lira idi. 2000 dolara gittim, harcamalarıma 6 bin dolar kazandım ama şuan bir öğrencinin 2000 dolar biriktirmesi imkansız gibi görünüyor.
-
-
-
Yorumlar
Yorum Gönder