ÇOCUKLAR İÇİN DOĞAL YAŞAM


Çocuklar için doğal yaşam diyince aklıma hep ağaç , orman, köy gelirdi. Bu yanilgi  İnci Gündüz ile tanışana kadar devam etti. O bana doğal hayat ile doğal yaşam arasındaki farkı öğretti. Aslında doğal yaşam, yapay yaşamın tersi. Peki, ne demek bu?
Önce şöyle başlayalım. Bir çocuk dünyaya geldiğinde , ailede bir telaş başlar. Bebek için yaşam alanı hazırlamak. Yalnız bu hazırlanan yaşam alanı yapaydır. Steril, sessiz ve mümkünse insandan uzak. Bu yaşam alanları genelde aileler arası çatışmaya neden olur. Bak sese alışmadı çocuk , çıt desen uyanıyor, ya da insan görmedi çocuk kimi görse korkuyor.
Ya kiyafet, bebek biz ne hissedersek onu hisseder, kat kat giydirmenin bir anlamı yok.
 Tabi ki bebek doğduğun da bir yaşam alanı hazırlayacağız ama bebeğin bize göre 40 ından, Avrupaya göre, 6 haftasından sonra artık bu yapay yaşam alanlarının doğala dönmesi gerekmiyor mu?
Yani anne babanın hayatı nasıl ise bebeğin ve çocukların buna adapte olması gerekiyor. Bu hem yaşam döngüsü hem de duygular içinde geçerli. Yaşam döngüsü derken, ben anne babanın hayatı nasılsa devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Anne baba misafirliğe gidecekse bebek de gidebilir, misafir gelebilir, anne baba ile bebek de tatile gidebilir, bayram varsa hep beraber kutlanır, çocuk bir yaşına geldikten sonra, piknik, yemek, toplantıya gidilebilir. Hepsini denedim. Eğer bebeği hayata, hayatı bebeğe adapte edebilirsek her şey çözülüyor.
Ikinci adımımız duygular. Günümüzde çocuklarımız hep yapay duygulara maruz kalıyor. Oyunlarda hep kazanan çocuklarımız, kaybetmek yokmuş gibi, çocuklarımız hep mutlu, hiç ağlamaları gerekmiyormuş gibi. Ebebveynlerden şunu çok duyuyorum, "Ama ağlıyor." Kendi oğlum için tek cevap veriyorum; "Bebek , ağlayabilir, çocuk ağlayabilir". Bu hayatta kazanmak kadar kaybetmek var, bu hayatta üzüntü kadar sevinç de var. Çocuklarımız bu duyguları bırakın hayatlarının ilk yıllarında tatsınlar.
Ortaokulda ,lisede yarışmalara ya kaybedersem diye girmeye korkan nesiller yetistirmeyelim. Ya da çocuğumuz doğduktan sonra sosyal hayatımız bitmesin. Hem anne hem bir öğretmen olarak söylüyorum, benim 2 yaşında oğlum hiç bir aktiviteme engel değil! Ben oğlum 40 günlükken beraber tatile gittik, veli toplantılarımıza beraber katılıyoruz, tüm yemek, piknik aktivitelerinde varız, beraber seyahat ediyoruz.
BEBEK HAYATA ENGEL DEĞILDIR!!!

Yorumlar